tag:blogger.com,1999:blog-39813199182181044432024-02-20T13:11:30.016+03:00marléne the third"..then i accepted.this was another different story just as others'."marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.comBlogger159125tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-26372940998563708372019-10-23T12:48:00.001+03:002019-10-23T23:42:06.768+03:00to do list
Bloga döndüğümü tesadüfen farkeden canıms arkadaşım feedback vermek istemiş, telefonda azar çekiyor "kızım ne demek onca sene geçti ben aynı kaldım, saksı çiçeği misin sen? yüzüm hariç deseydin bari, eski halinden eser yok, iyi ki de!"
aramızdaki ilişkide kendisine evlilik kredisi gibi gönlü bol bir alan bıraktığım için yer yer gülerek dinledim azarını. insanın kalbine aldığı marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-31377025798180873722019-10-20T20:27:00.000+03:002019-10-21T23:23:40.331+03:00bitti dediğinde başlar hep hikayeBloga ilk cümlelerimi dökerken yani bundan tam 11 sene önce, ki o zamanlar fasülye olanlar bilmez, hepimiz bir ekran sayfasına içimizdeki fırtınanın ortasında kalmış bir yelkenliden sesleniyorduk. kimimiz modaya vermişti kendini ve o zamanlar şükürler olsun ki henüz vlogger da yoktu, instagram da. kimimiz o zamandan sinyalini vermişti gezenin tozanın ilerde de iş yapacağını. kimi aşklarını (aka marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-34868176013644639602019-10-12T15:39:00.003+03:002019-10-12T15:39:53.049+03:00İsyancılar! Toplanın, yeniden başlıyoruz.
Neredeyse 6 sene sonra ansızın, sen artık gelmez diyerek beklemeyi bile bırakmışken, birden çıkıp gelen gibi.
Dönüyorum.
Hoşgeleyim.
Marlmarléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-60573678265141702212013-09-08T01:20:00.000+03:002013-09-08T11:37:08.920+03:00huzursuzlar ve kök salamayanlar ülkesi başkanı bazı fotoğrafları, üzerine yazı yazılabilecek türlü şeylere rastgele dökülmüş cümleleri, minik aşk notlarını, biletleri yani işte anısal ne varsa onları sakladığım ufak bir kutum var benim, geçen gün dolabın derinlerinde bulunca, annesinin evinde ergen günlüğünü bulan 30'lu yaşlardaki kadın tribine girdim. temizlik yapmaktan zerre hoşlanmadığım için bütün kutuyu yere saçıp zaman geçirmek fikri marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-88070392952830304822013-02-02T21:14:00.000+02:002013-02-02T21:15:57.261+02:00saturday night fever?biraz büyümekle mi alakası var, yoksa İzmir'de olduğum zamanlarda her Cumartesi illa da kendimi sokağa atıp tabiri yerindeyse "zebahlara kadar densss densss" modunda takılıp doyduğumdan mıdır nedir artık bünyemi Cumartesileri ayağı yanmış kedi gibi oradan oraya dolanmak için şartlamıyorum. ahaha dış ticaret eğitimim sonrası staj günlerini hatırlıyorum da, Cuma ve Cumartesi birazcık az marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-2193741591799733172013-02-02T01:00:00.001+02:002013-02-02T01:02:08.952+02:00there is no golden gate..?Her şey öyle garip oldu ki, sanki vertigo ataklarından biri gelmiş gibiydi. göze inen tül bir perde, seslerin kısılması, ışığın gücünü arttırması ve anların kare kare donması, buz gibi olan ellerim. oysa her şey planlandığı gibi gidiyordu, neredeyse 1 aydır her gün düşündüklerim, son 2 haftadır ağzımdan çıkanlar..hepsi sonunda buraya bağlanacaktı ya da hepsini içimde tutarak ama her anda da marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-89516339402351252082012-12-07T16:06:00.001+02:002012-12-07T19:02:54.877+02:00Marl the mikropsaçanSanıyorum her şey, yeni bebekli ailelerin dışarıda hava 20 derece bile olsa, kombiyi kökleyip evde çöl havası estirmelerine özenip, aynısını ufacık bir soğukta uygulama sonrası koltuğa pelte gibi yapışmışken gelen "dondurma mı yiyeydik ya" sorusu ile başladı. "Sanıyorum" dedim çünkü dondurmayı suçlayamazsam, spordan sonra ıslak saçla evde takılıp her seferinde de "aa ne güzel lan hasta olmuyorum"marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-91916122797521102792012-11-25T13:18:00.000+02:002012-11-25T13:19:19.867+02:00...dashed and divided like a million starsGüneşi daha sık görememekten mi, hayatımın donmuş bir nehir gibi bir yerlere akamadan kaldığını hissetmekten mi yoksa "hedef seçme ve ona ulaşmak için uğrunda her şeyi yapma güdüsü"nden eksik olduğumdan mıdır bilemiyorum ama bu aralar hayatım sadece "gri" ve bunun için durup öylece "mutsuz" hissetmek beni kesmiyor. hani bazen yataktan çıkmak istemez, sadece karanlık filmler-videolar izler ve marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-55492547509342535472012-11-15T22:28:00.000+02:002012-11-15T22:28:40.444+02:00257 gün önce "...Hayat bazen tam olarak şöyle işliyor..Birine en çocuk gülümsemeni gösterebilecek, en saçma korkunu anlatabilecek, en komik hayallerini paylaşabilecek kadar yaklaşıyor, onunla zamanın nasıl geçtiğini farkedemeden koşarken, birden savunmasız çıplaklığında, oldukça derin bir çizik alıp, onunla olan bütün bağlarını da toplayıp kaçıyorsun uzağa. zaman geçiyor, akıyor, gidiyor, alıştım sanıyorsun..marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-10694203474138714012012-11-04T23:58:00.002+02:002012-11-05T00:28:41.569+02:00latelyEn son bir video koyup ortalardan kaybolduktan tam 2 ay sonra fazla oyalanmayıp başlık başlık geçelim diyorum. Sebastian, oynat yavrum;
*-* yine ve yeniden taşındım!(1,5 senede 3.ev) Üstelik taşınalı daha 4 ay olan evimden.hayır delilerle herhangi bir münasebetim olmadı. sadece Fenerbahçe'deki evimiz gibi bu ev de anlaşma yapılarak yıkıma verildi ve bu işlemin bu kadar erken olacağını söylemeyi marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-2148837804592422092012-09-04T00:54:00.001+03:002012-09-04T20:03:41.777+03:00Çantamda ne ola?
İyi ki diğer postta "telefondan post yapmak çok yeni,çok accayip"diye bikbiklendim ahah daha 2 gün geçmeden bu sefer de "çantamda ne var? Aha beyyle beeyyle şeyler vaar" postuyla pırtlıyorum işte.
Normalde diğer bloglardamarléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-69883647638582818122012-08-31T20:23:00.001+03:002012-08-31T23:31:06.902+03:00Bitmeyeydi iyiydiYazar burada hem 15 gündür oldugu tatilden hem de güzel,tatlı sıcak havalardan bahsediyor tabiki de. Aslında hiç de aylara,anlara yapışıp kalabilen bir insan değilimdir ama bu sene neredeyse bütün yazı çalişarak geçirip son anda tatile dahil olunca, o tatil de bir tatlı bir tatlı gelince fena mızlanır oldum. Üstüne bugun türlü yerlerde "yazın son günü"yazılarını (ki degilmis yahu Eylüllü bişeymişmarléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-10675225498665640192012-08-16T16:01:00.000+03:002012-08-16T16:02:05.195+03:00törnn mii onn, törrn miiii onBöyle çalgılı türkülü neşeli başlıklar atılıyorsa, bilin ki orada her daim giydiği nemrut maskesini azıcık süre için kenara kaldırmış bir Marl var. Garibim, sevindirik olmuş, adeta ellerini çırpa çırpa koşan 5 yaş bebesi ve bunca kelimenin aslında tek anlatmak istediği; hellö İzmir! Ben geldim canım.
Türlü sosyal ağlarda, uçaktan iner inmez, bir ergen heyecanıyla her yerden geldiğimi bildirmiş marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-86118025784868982542012-07-04T17:26:00.000+03:002012-07-04T17:31:56.195+03:00özet geç Marl!Hayatındaki gelişmeleri günü gününe "hepimizle" paylaşan blog kızının, 1 hafta yazamasa , bütün dünya durmuş ve onu merak etmekten başka bi halt etmemiş gibi "ayyy biliyorum beni çok merak ettiniz minnoşkolar o yüzden hemen özet geçiyorum" kafasına çok özeniyorum. Çünkü ara ara isyan ettiğim gibi burada bilmem kaç tane iri baş olarak oturuyorsunuz (bakınız izleyiciler kısmı) lakin bir post marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-9221429342708082082012-05-30T22:47:00.000+03:002012-05-30T22:54:01.734+03:00..çünkü ya öyle olacaktı ya da böyleMerkür retroyken yapılmaması gereken ne varsa yaptıysan yani alışkın olduğun her şeyi bırakıp yenilere koştuysan, ev taşımaya kalktıysan, bir süre önce başlamış bir şekilde bitmiş ama yeniden gündeme gelmiş şeylere son bir şans vermeye kalktıysan, sana önce şefkatle sarılmak sonra da okkalı bir tokadı yumuş yüzüne indirmek isterim dostum. kaldı ki yaşadıklarının yanında bunun pofuduk kedi kuyruğumarléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-47466390393263096292012-03-29T23:31:00.001+03:002012-03-29T23:36:03.504+03:00writer's block tıkıtıkıtıkı-gün boyu durmayan parmaklarBlogger olmanın yazılı olmayan nice kurallarından biri de, arayı fazlaca açtığın ya da benim gibi bütün ilhamını(!) kaybedip blogger ana sayfasına kabız kabız bakıp "nasıl giriş yapsam, nereden başlasam?" diye marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-29404869139284644452012-02-14T12:45:00.001+02:002012-02-14T12:46:00.921+02:00oh my sweet valentine!Pembenin ve kırmızının her türlüsünü görüp geçici renk körlüğü yaşadığımız, kucağındaki yastıkta "aylavyu" yazan peluş ayıcıkların, boynu bükük tek güllerin ve cımbızla tutulabilen "tek taş"ların çılgın attığı bu nadide günü görmezden gelmemi beklemiyordunuz heralde?
Benim bu minnoş gün için mesajım net:
&marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-84079188074244593972012-02-09T12:21:00.015+02:002012-02-09T13:14:31.431+02:00sadece şarkıya odaklansak iyiydi bence^^ "İnsan ne ederse kendine eder" diye bişey var ve ben bunu genelde can sıkıntısından saçımı renkten renge boyatıp ertesi gün aynanın karşısına geçince söylerim. Bu sefer başka bir durumda kullanınca bana da çok garip geldi zira saçlarıma tam 1 aydır dokunmuyorum ki buna hiç girmeyeyim başka postlara ekmek kalsın. Hah, şimdi buralara gele gide birden gazı köklenip ultra popüler yapılanmarléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-73635209148858982472012-02-01T20:59:00.001+02:002012-02-01T21:03:07.459+02:00..everyday i missed you more^^ Çocukluğunu Eskişehir'de geçirmiş biri olarak bence karın,buz ortasında yaşanabilecek en çılgınatar çocukluk anılarına sahibim. Ders aralarında kendimizi tepeden poşetle cup diye bırakmak mı dersin, dev gibi karların içinde tavşan gibi hoplamak mı dersin, ağzının ortasına içine taş koyulmuş kartopunu yiyip kan içinde kalmak mı dersin hepsini yaşamış -en sonuncusunu yaşamamış olaydım iyiydi marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-71132388890928529202012-01-25T02:20:00.001+02:002012-01-25T15:00:09.913+02:00detected: instagram1) mum yakmadan asla 2) içi boş kumbara 3) Kaşmir kedisi 4) Işığa koşan kuzular 5) Vakko- Cadde- Yılbaşı
^^ Moda, kozmetik gibi değil de daha kişisel şeylerden bahsettiğin bir blog yazmanın sanırım en kötü yanı, hayatın keyfine kapılıp blogun adeta bir "terkedilmiş hayaletli kasaba" oluşuna izin vermek. Sonra o kadar günün ardından neresinden tutar da düzeltirsin düşün bakalım. Neyse ki 268 marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-30480259511513063852011-12-31T16:52:00.000+02:002011-12-31T16:52:46.393+02:00Cingılıı cingılııı!Benim için geleneksel yılbaşı şarkısı budur, her sene postlasam bıkmam. O yüzden 2011 nasıldı,neler yaptım,2012'den neler istiyorum moduna girmeden şarkımızı dinleyip omuzları kıpırdata kıpırdata oynayalım, yeni yıla da böyle cingılııı cingılııı diyerek girelim, bütün senemiz adeta bir şenşakrak Hindu filmi gibi geçsin.
2012 benim olacaksın bebeeyim, büyük hissediyorum :)
P.s: Kırmızı marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-88364529880716402262011-12-24T13:12:00.000+02:002011-12-24T13:12:00.041+02:00old ways, erased.Çalışma hayatının bana kattığı en süper bi alışkanlık olarak (çünkü cici patronumuz sayesinde nonstop ofis içi yayın vardı) "Joy Fm dinlemezse ölecek hastalığı"m sonucu denk geldiğim bu sözleri anlamlı şirin şarkı, kar yağsın artık yahu! dedirtecek kadar popo donduran bu gri ve sevimsiz İstanbul gününe renk kattı.
belki dinleyince size de iyi gelir;
yılbaşı postunda görüşmek üzere!
p.s: marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-88083857460189323742011-12-15T14:17:00.001+02:002011-12-15T14:20:41.133+02:00Çizelim o zaman ;)"Çizelim O Zaman" ekibin'den İrem Ustamehmetoğlu bloguma dalmış ve yazdıklarımdan yola çıkarak bakın beni nasıl çizmiş? ;)
bu pozu hatırladınız mı? :)
ehih dev gülüşüm nasıl ama! dün 14 aydır benimle bütünleşen marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-60716301899704571292011-12-04T13:52:00.002+02:002011-12-04T13:55:25.635+02:00aslında bi konu var!hayır, doğrusu "aslında bir torba dolusu konu var!" olacak. ama ne yazık ki bahtsız bacınız bu aya kadar "oh ohh ne güzel de hasta olmadım ihihi" diye neresine güvendiğini şimdi açıklayamayacağım şekilde tiril tiril gezerken ( hala kendimi İzmir'de sanıyorum, palto içine hırka içine incecik şeylerle geziyorum misal) elbette bugünleri düşünmüyordu. evet, elimizde ne var bakalım? sümüklü mendiller;marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3981319918218104443.post-90868911365749990182011-10-17T03:02:00.002+03:002011-10-17T03:05:35.591+03:00çanlar Marlene kız için çalıyorNeden çalıyor? Çünkü tam 1 sene önce bugün, bu kutlu bu pırıl pırıl günde (ki gerçekten çok şahane bir İzmir günüydü) bu braket denen meretler na beeyyle yapıştırıldı dişlerime (sadece üste tabiy) ve sonra yine tam 1 sene boyunca kuş lokmalarıyla beslenmek zorunda kalacağım, elma simit mısır dişleyenlere imrenerek bakacağım ve tırnak yeme,düğüm olan bişeyi açma dahil olmak üzere normalde marléne the thirdhttp://www.blogger.com/profile/11368313520999982697noreply@blogger.com4