16 Ağustos 2009 Pazar

bu da benden!


Evet evet şunca zamandır buralardayım , bir allahın kulu "yazık la bunu da mimleyelim" demedi. o caanım(!) sorulardan nasıl mahrum bırakılırım dedim ve sayın Diskdünya'nın da sayfasında mızlandığım gibi kendi mimimimimimi yaptım ehaha.

ahan da burda!

ben de sizi mimlemicem olm! :D

p.s : yepyeni kağıt paraları miktarı ne olursa olsun harcayamayan biri olarak herhalde soruları gıcır gıcırken başkasına paslayamazdım ehah.


* Bloguna neden bu adı verdin?

İngiliz Monarşi tarihinde yapılan mühim bir hata sonucunda kayıtlardan izi silinen , Tudorların yüz karası, pipisine düşkün Henry VIII döneminde yaşamış , dönemin farklı renkli bir karakteri, yine bir Tudor olan Marlene the third' ü tanıtmak amacıyla. Vardı olm öyle biri! Bizzat biliyorum yani. Silemezler beni, sildirttmem!

* Blog yazarken star tribiyle istediğin, olmazsa olmaz şeyler var mı?

ahah evet bu konuda tam anlamıyla star kaprisine sahibim! mevsim şartlarına göre sıcak çay/kahve ya da kocaman bardak soğuk su , mümkünse kendi habitatım, keyif perisi ve zaman. Rahat insanım, öylesine gönderilmiş dar zaman postları bana göre değil. Bazen ayda 1'e düşen postların açıklaması budur :)

* En son satın aldığın " garip" şey?

Utanarak söylüyorum ki renginin parlaklıgına dayanamadığım için aldığım açık metalik mavi oje ! marlene backs to highschool ehahah

* Şeker gibi bir insan olduğun anlar?

Öpücüklerle desteklenmiş uzun masaj anları, bergamotlu & karanfilli çay ve tatlı zamanları , yeni bir kitaba başladığım güzel tembel pazar günleri!

* " Arkadaşım sormayın artık şunları !" dediklerin?

ahah bende bunlardan çok var :) ama sıralamaya koyarsak : filolog ne demek? (buyrun açıklamalı broşürümüz) / gözlerin lens mi? ( evet, haftaya da popomu yaptırıyorum ) / ne tür müzik dinlersin? ( şu zamanda yapmayın bari allaşkına! ) Hangi parfüm bu? ( asla söylemem öyle de pisim :))

* "Seks"in sendeki rengi?

hımm...Lüksün simgesi olan mor ve lame. bayram şekeri gibi :)

* Aynaya baktığında gördüğün?

Uykusunu alarak uyandıysa eğer güldüğünde tavşan olan, sinirli ise bir odaya kapatılması gereken , pek de 23 yaşında göstermeyen yeşil gözlü, kristalimsi bir kadın. Çok yakında iş kadını olacak hem.

* " Kendini okutan blog " dediğin?

Blog sahibi ya da sahibesinin " oldum ben" elbisesinden sıyrılıp , keyif alarak yazdığı yazılardan oluşan blogtur. Kendiyle olan derdini kendi içinde çözebilen , kendiyle dalga geçebilen , rahat insanları severim, bloglarını dikizlerim :) orjinallik bu noktada başlıyor zaten.

* Bu blog sahibi/sahibesiyle karşılaşabileceğimiz mekanlar?

İzmir için Forum, Alsancak'ta alışveriş harici Aksak, Üsküdar Çaycısı ve İletişim , 121 ve 330 nolu otobüsler ( vapurla aram pek iyi değildir ). İstanbul için kesinlikle Ortaköy..Gece ise Sortie eahaaha. Suratsız değilsem çekinmeyin el sallayın :D


Bu güzide sorular için mimlediklerim : destekçim :P diskdünya , Mr.Doc. OctoberSwimmer, sargılı el Sareeen , uzaklardan blackinwhite.

öpücüks!

15 Ağustos 2009 Cumartesi

augusto! bana bir buzlu caffe mocha!

huh! az kaldı Ağustos ayını da paketleyip " neexxtt? " diyeceğiz. Yaz bitiyor , güzel güneşli günler , cıbıldak kızlar, deniz ,kumsal hedeeesine girmeyeceğim. Bu yaz kadar sıcaktan bayılıp , yıllardır antipatik buldugum klimaya " ver elini öpeyim abi " dediğim bir yaz hatırlamıyorum. Diğer antipatiklerden Mr. Vanti ile geçirdiğimiz ateşli gecelerin ise haddi hesabı yok. O yüzden paşa paşa gidebilir Ağustos. Özlersem naaa böyleyim. ( hayal gücünüze kalmış burası tabi)

Marlene the ayda bir yazan tembel kadın etiketini alnımın ortasından müsadenizle çıkartarak söylemek istediklerim var. Gugukkuşu gibi düşünmek , şu yaz günlerinin en sevdiğim saat dilimi olan akşam saatlerinde genelde yaptıgım bir şey evet. Tabi eve vuran güneş, perdelerin renkleri ve uçuşan mavi tüller gibi entel dantel detayların da beni gaza getirdiği kesin. Fekat o anlarda not aldığım küçük defterim genelde çantamın içinde oldugundan, odaya kadar gitmeye üşenip aklıma gelen güzel yazılası fikirlere el sallamanın utancıyla bloga pek uğramıyorum. Hem her gün her gece ayrı ekşinı olan bir hayatım olmadığı gibi Osman kedisi kadar da "hazırcıyım" bu aralar. Yaz dönemi böyle olsun. Eylül'den çok umutluyum lan.

Haa ama böyle çekip gidince de kalan 15 gün boyunca arka bahçedeki havuzun dibinde tosur tosur hamakta sallanacağımı düşünmeyin. Var aklımda bir şeyler. Ya da düşünün ama arada sırada uzatın o güzel boyunlarınızı bu tarafa.
öpücük yok, sevgilim kızıyor sonra ehah.

(pic by bloddroppe)