28 Haziran 2010 Pazartesi

şarap kızılı kadar dandik bir renk yok bence



                                                                irlanda kızılı şahane ama
^^ eliptik bisiklet ile 6 ay önce başlayan ve tepesinde can vermek üzerine kurulu mazoşist ilişkimi, babamın erken doğum günü hediyesi sayesinde ev sınırları içine taşıdım. netten ev versiyonlarına baktığımda spor salonundaki o dev aletle boy ölçüşemez diyordum ama salon kadar mutfağım olmasa evin herhangi bir yerine sığmayacak olan minnoş (!) eliptiği mutfağın en nadide köşesine yerleştirirken, cam önünde saltanat süren masanın kulağına yakında yeniden eski yerine geçeceğini söyledim de olay tatlıya bağlandı. ilk aşkım olan dev eliptikten sonra bunda bir kaç deneme turu sonucu kararım kesin olarak şu ki, ev versiyonlarında adamlar inanılmaz vicdansız davranmış. "az önce yediğin kekin, dondurmanın acısını çıkartacağım!" diyor pedallar resmen. en düşük ayarı bile insanı felç ediyor. ben ilk göz ağrımda 30 dk çalışınca eve yürümeye mecalim kalırken bunda 20 dkyi görüp mikrodalganın önüne yığıldım. şimdi mutfağa her girişimde " çiğ çiğ yerim adamı" bakışları atan bir şeyle yaşıyorum. çekilir dert değil. 


^^ voleybol oynadığım yıllarda bedenin yaydığı "güçlüyüm,sağlıklıyım, bence yaklaşma " mesajından çok ekmek yediğim için verdiği hazzı biliyorum ancak bir pazar günü alışveriş merkezinde sepette dambıllarla gezerken, avını gözüne kestirip usulca yaklaşan peniskafalıların sepete bakarak yusuf yusuf uzaklaşmalarına bayıldım. bence rahat rahat dolaşmak isteyen her kadın atsın sepete bi dambıl seti, kasada bırakırsınız. ama alsanız da fena olmaz bence. zaman değişiyor, her zaman market poşetlerini taşıtacak bir adam olmayabilir yanınızda.


^^ mülteci günlerimden, nispeten havanın da etkisiyle varla yok arası bronzlukla döndüm eve. yine de yaz demek hala bronz ten, deniz, kum demek olduğu için bir temmuz günü öğle sıcağında kendimi güneşe atıp cayır cayır kavrulabilirim. bilemiyorum. mahalle baskısı var.


^^  doğumgünü hediyeleri harika seyler ama bence zamanında verilse daha harika olur. şimdiden aldığım 2 hediyeyi paketleyip doğumgünümde yeniden açayım diyorum.


^^ "şiii bloggerlar buluşalım hadi" diye verdim gazı ama günü gelince öyle bir yağmur fırtına koptu ki evde mahsur kalmak bir yana, sabah yürüyerek çıktıgım eve 1 saat sonra yüzerek geri geldim. herkes aynı durumda olunca bu haftaya kaydırdık. yine aynı tayfa olacağız, şimdiye dek yüzünü göstermeyen ama bir yandan da gelmek isteyen blogger arkadaşlar, çekinmeyin vallahi hepimiz şeker gibi insanlarız. erzurum kıtlama şekeri ama.


^^ bir süredir tek parfümlü hayata geçmeye çalışan adsız bir parfümkolik olarak body shop ekibine seslenmek istiyorum : gözünüzü seveyim yapmayın şu indirimleri! her girişimde dayanamayıp aldığım body mistler ve evdeki diğer parfümlerle eyfel kulesi yapabiliyorum ve bu hiç sağlıklı değil. ayrıca meyveli kremleriniz ve şampuanlarınız gerçekten iğrenç. bence sadece body mist üretin ve şampuan işini Lush'a bırakın. öptüm şeker, kib bye! 


selametle sebastian.

0 isyancı:

Yorum Gönder

isyanım VII.Henry'e!!