17 Temmuz 2010 Cumartesi

something is technically wrong

                                                     yiğit özgür/uykusuz 


^^ hayatımda çoğu şeyin " ya hep ya hiç" mantığında gitmesi, en çok şu cayır cayır günlerde, ılık sularda kulaç atıyor olmak yerine pc başında blog yazdığım zamanlarda kaşımı gözümü oynatıyor. öyle arada göster, sonra sakla çok sevimsiz. ayrıca insan epey garip, hemen de alışıyor hep'e ya da hiç'e. böyle örnekle desteklenmeyen, uçan balon tadında cümleler de sıcak havada okan kafası yapar insanda mazallah. tamam diğer maddeye geçelim yavaşça. 


^^ bir iş görüşmesinde yapılan o ciddi konuşmalardan, işin gerekirdiği profesyonelliğe vurgudan sonra " hadi bakalım ingilizcenizi sınayalım" dediklerinde verilen formda ilk soru " what is your dream about a job?" ise benim için o görüşme bitmiştir, "acilen çıkmam lazım, teşekkürlerr" diyip topuklarımı popoma vurdura vurdura kaçarım. maruz kaldığım 5 soruyu da yazarsam ilkokul 3.sınıf ingilizce sınav sorularına örnek olacak, gerek yok bence.


^^ iş demişken, güneş alan ofislerde insanın tepesinde 10 saat açık olan florasan bence vatana ihanet.yazık günah florasan da olsa para gidiyor evladım, az kafanızı çalıştırın. gerçi işveren kafasında florasan demek çalışanı her daim " evinde değilsin, bunu hatırlatmak için bu pis iş yeri lambası tepende yanıyor" ana fikri ile psikolojik olarak ezmek demek, o yüzden bu sorun sittin sene çözülmez. köşe lambasıyla aşk yaşayan biri olarak, florasan lambayı bu sosyal mesajından habersiz olarak evinde yıllarca kullanmış olan, kafası mis gibi ferah olan insanlara özeniyorum bazı bazı.


^^ bi de klima ile barışık olan, hatta önünde uyuyakalabilen insana özeniyorum. çünkü ben ne zaman dost eli uzatsam, bütün iyi niyetime karşı sinüzitlerime saldırıyor it. yapma diyorum, bak vanti bey gibi ılımlı bir ilişkimiz olsun diyorum, anlatamıyorum.


^^ havuz insanı değilim ama sanırım bir süre şehirde kalan marl için havuz vakti olacak. havuzun temizi olmaz, onu geçtim de tıklım tıklım olmayan yer önerilerine açığım. ya bi de kestaneli krokanlı pasta aşeriyorum resmen. doğum günümde aldığımız krokanlı pastaya krokan diye koca koca badem atmışlar, yapan "patisserie"nin adını şimdilik söylemiyorum ama bir ara gidip kendilerine örnek krokan gösterip yedireceğim. yanisi, bol kestaneli ve krokanlı pasta arıyorum, bulan insanlık adına bana ulaşırsa çok sevaba girecek. ahah bir dilim de cabası.


kisses.

0 isyancı:

Yorum Gönder

isyanım VII.Henry'e!!