3 Şubat 2011 Perşembe

Şubat üç.

^^ daha önce ne yazdım hatırlamıyorum,ayrıca hislerimin değişmiş olması çok muhtemel çünkü bugünlerde "accayip heyvanlara benziyirsen" modundayım, Şubat ayısı hakkında kararsızım. arkasından söylenenlere bakılırsa kendisi çoğu insan için kısa,cücük bişey.takvime bakarak konuşursam benim için, bir sabah "oh bu ay çabuk bitecek" derken, ertesi gün "erken bitince ne olacak peki?" dediğim bir ay. kararsızım demiştim. eğer genele yayılarak hayatı bok eden kararsızlık sendromu diye birşey varsa, buradan türlü biliminsanlarına sesleniyorum beni alıp inceleyebilir,insanlık adına yarar sağlayacak ve bu illete çözüm bulacak çeşitli deneylerde kullanabilirsiniz. çünkü bende sabırsızlık, her şeye maymun iştahı ile atlama da var ve bunlar kararsız kalmakla birleşince, anime suratına rağmen evlat olsa çekilmez! insan türüne dönüşüyorum. şimdi böyle açık açık yazınca, biliminsanları yerine uzaylılar da alıp götürebilirmiş beni onu farkettim, tekliflere açığım.

^^ kadınların pms kafasında olduklarında uzak durmaları gereken yerler sırasıyla; dev alışveriş merkezleri, kuaförler ve marketlerin çikolata-ıvır zıvır bölümleri. ben bu kuralı ezerek geçen gün kendimi Forum Bornova'ya attım. beynime işleyen soğuktan mağazalar arasında salsa yaparak korunurken bir yandan da indirimlerin son anları olduğu için (çünkü sadece çer çöp kalır) oh bu sefer cüzdanı ağlatmadık diye seviniyordum ki kendimi Watsons'da buldum.marka kalitesinin ortalama olduğunu unutmayarak yeni gelen Hollanda, Almanya menşeli ürünleri koklamak, onu bunu inceleyerek sepeti doldurmak için süper bir yer.fakat bir süredir çalışanlarında sorun varmış gibi geliyor.tamam ben makyaj uzmanı değilim ama bunca yıldır orada burada parmaklamış oldugum farlar-pudralar, denemiş oldugum ürünler de varken insanı tambi aptal yerine koymaları kaş göz oynatıyor. zaten en bi sevdiğim insan tipi karşısındaki için "aptala bak nası da aklını alıyorum şimdi bunun" diyenler.böyle yaklaşıp "hanimiş de hanimiş" diyerek yanaklarını sıka sıka seveceksin ki kan akışı olsun, bi ferahlasın.

^^ küçükken hepimizin mutlaka deneyimi olmuştur ama bu yaşa kadar yapıcam da yapıcam derken erteleyip durduğum puzzle olayına en sonunda başladım.tabi kutunun içini masaya dökünce bin parça çokmuş yahu diye bi tırsmadım değil.ama asıl olay kocaman puzzle halısını yemek masasına yayınca ilk nereden başlasam şaşkınlığıymış. gerçi biz iki kişi olunca şu kule senin bu kule benim diye görev paylaşımı yaptık. ben arada mukan'ın kısımlarına ait parçalara denk gelince piçlik yapıp sakladım,o dört dönüp ararken de kıs kıs gülüp eğlendim. kendi bölümüme her eklediğim parça için de ooo nası da yaptım diye terbiyesiz terbiyesiz el hareketleri ile sevindim ahah.sözde puzzle zihin açan,yapanı entel gösteren eğlenceli bişey, bense içimdeki mağara kadınını çıkardım başında kamp kurup gece 3lere dek takılınca. bu arada ne kule tepesi ne köprü birleşimi, pazılın insanı çileden çıkartan yerleri düz renk gibi görünen ama içinde kıçı başı oynayan gökyüzü,yer vs gibi kısımlarıymış..misal ben şu noktada meeeh diyerek bıraktım pazılcanı bi kenara ama bu gece biter gibime geliyor: 

                               pazıl halısının en şahane yanı; katla ve kaldır ehih

bu aralar evde katy perry stayla ıkınaa ıkına söylemeye bayıldığım şarkı ile bitiriyorum postu. 
kisses.


2 isyancı:

Aphraell dedi ki...

Kuzum ilk paragrafa nobel veriyorum, çok başarılı olmuş. Edebi açıdan yani, mis gibin cümleler ben çok beğendim :) İroni yapmıyorum bak valla. Puzzle konusunda da allah kolaylık versin, hiç bana göre bişi diil sabredip 10dk oturamıyorum başında :D

marléne the third dedi ki...

:D blogumu bi kere referans verip görüşme kaptım ya ondan bişey oldu heralde eheh :DD
senin evde taşınırken dağılan puzzle'ı da yapayım hazır gaza gelmişken aphraellcan :D

Yorum Gönder

isyanım VII.Henry'e!!