22 Mayıs 2011 Pazar

en çok fotoğraflı postum olabilir,bilemedim.

                                  köyüm köyüm diye ağlamadığı zamanlarda yaldır yaldır gezen marlene ayağı @GSÜ.
^^ bence insanın şizofren olması için illa beyninde acciyip bişeyler olmasına gerek yok.birbirine zıt 2 burcu alıp,birini yükseleni yaparsa tamamdır.misal ben yükseleni aslan kendisi yengeç olan illet bir karışımım. illlet dedim çünkü tipik bir yengeç burcu aynen temsil ettiği heyvan gibi yıllarca kabuğunda yaşar gider de ses etmez. bir sürü alışkanlığı vardır, gittiği kuaför,alışveriş yaptığı yerler,kahve içmeyi sevdiği insanlar gibi.bunların değişmesinden hoşlanmaz,değiştirmeye çalışanın ağzını burnunu kırır,affetmez.peki yengeç burcu böyle olurken aslan nasıldır? şimdi burada minik boy rezzan kiraz durumuna girişmişim gibi oldu ama, aslan burcu insanı ise daha dışa dönük,yenilikseverdir.radikal değişimleri çerez gibi karşılar.hah işte benim için sorun da tam bu noktada başlıyor.aslan yanım "değişiklik iyidir" derken yengeç yanım "iyiydi böyle" diyerek ayak yapıyor.sonra bir parmak güreşi edasında gelişen olaylar ve hangi taraf kazanırsa kazansın içimde kopan fırtınalar?bu yüzden birine ah etmek istiyorsan "yengeç olasıın! hatta balık,ikizler olasın, yükselenin de akrep olaa!" diye burç kanalından vurmak bence en etkilisi.tutarsa o insandan daha da hayır bekleme.


^^ genel olarak börtü böcek görünce çıldıran bir insan değilim,alır terliği vururum alnının ortasına ama,büyük ya da küçük farketmiyor, varlığıyla göz göze geldiğim anda mala bağladığım bir hayvan olarak örümceklerle bu aralar çok sık karşılaşır oldum.tamam ev eski olunca içinden ev yaşında hayvan çıkması bi yere kadar normal ama ben bu eve girerken bu fobimden ötürü tehlikeli her yeri kapattırıp,temizledim?o süre içinde gizlendikleri yerden halime gülen bu itoğluitler,özellikle evde er kişi yokken çıkıp altıma sıçırtıyorlar ya deli oluyorum.bu arada sabah deneyimledim,tavan köşesinde falan duran örümceğe salata kabuğu atmayın.hayvan bana mısın demediği gibi kabuklar yapışıp kalıyor duvarda. her ne kadar değişik bir sanat ekolü gibi dursa da bir süre sonra yem görevi üstlenebilir,parti vermeye gerek yok.


^^  havanın her gün yaz gibi olmaması ve ölümcül trafik harici İstanbul'a alışma kısmında yaldır yaldır gezmek ciddi anlamda işe yarıyor,rehber de eğlenceli olunca tadından yenmiyor tabii. postun bundan sonrası bir moda-alışveriş blogu tadında,hiç olmadığı kadar da fotolu olacak, hadi bakalım: 
çukurcuma tarafı,pazar gitmeyin çok tenha oluyor.
                                                    çukurcuma ergenleri çok eğlenceli ahaha
                                                                 Bebek, trafikte, arabadan.
                                     sevgili rehberim tarafından önerilen meşhur dondurma,çogzelmiş cidden.
                                              Bebek tarafı yine,arabadan.
                                      klima açık diye camı bile açmadan fotoğraf çeken kıro marlene
                                                              hayalet var bence bunda
                                                          pierre loti ve çayı
                                                HEYOO! Norawashere'nin fotoğraf sergisi 
                                           İzmir'den gelen Aphraell ve sergi sahibesi Norawashere
                                                                     Nora ve Marl
                                                      GSülülerin sigara tüttürüp,kahve içtikleri manzara bu.


daha çok fotoğraf var ama diğer postlara da kalsın,cepten yemeyelim eaha.
kisses!
p.s: fotoğrafların her hakkı falan..neydi ya o?haa çalıp çırpınca haber verin yeter, olur öyle.

2 isyancı:

Aphraell dedi ki...

Yehuuu bir blog postunda daha boy göstermenin haklı gururunu yaşıyorum :D Pek güzel bi gündü tekrarlamak lazım, tabi bu seferki mekanımız İzmir olsun olma mı :)

marléne the third dedi ki...

ehehe ya evet İzmir'deymişiz gibi oldu :) oy vermek için geldiğimde araya sıkıştırabilirsek ne ala! :)

Yorum Gönder

isyanım VII.Henry'e!!