20 Ocak 2010 Çarşamba

Beat me baby!




                                                       kıvırık 


selam.


kendimi bildim bileli (ki bana sorsan bu ancak ortaokul başıdır.öyle genel kalıp diye kullandım.yoksa çok özeniyorum 3 yasını hatırlayan insanlara), insanların "ay saçların fönlü gibi" salakça bir cümleyle yaklaştıkları,benimse çocukluk fotoğraflarımda bile beni küçük bir Kleopatra yapan, "her daim kahküllü ve yerine göre kat kat ya da küt kesim" saça sahibim. bu kadar yıl içinde değişiklik olsun diye kahkülü uzatıp kahkülsüz kaldıgım sene çok azdır, kaldı ki o anlar sonsuza dek unutmak istediğim, fotoğrafları da yakıp yırtmak için özel çaba sarfettiğim aralardır. 


sevimsiz bir gerçektir ancak her düz saçlı kadının imrenerek, tırnaklarını kemirerek baktıgı insan tipinin basında "aslan yelesi gibi kabarık,bol ve dalgalı hatta kıvırcık saçlı" kız gelir.sokakta o kadın saçlarını savura savura yürür, otobüste önünde oturur yolu göremezsin, 2 el darbesiyle rüzgardan yamulan kafasını anında düzeltiverir. ha böyleleri bir tek fön denen o gereksiz şey çekilince çok garip duruyor ama olsun. fön denen gereksiz şey dedim çünkü ben bu Türk kadınlarındaki " fön aşkına" şaşalak halde bakıyorum. annemin bir arkadası vardı,kadını nerden baksan 7 senedir tanıyordum,ne zaman denizden çıktıgında gördüm işte o an dumur oldum. bildiğin dalgalı malgalı saçı varmış ya! düşünün ki o kadar sene hep düz sanmışım. meğer 3 günde bir gidip fön çektiriyormuş.akıllara ziyan. sonra sevgilisiyle buluşmaya giderken fön çektiren kızlar sardı dört bir yanımı. kuaförden yeni çıktıgı için saç spreyinin kokusu yanık saç kokusuyla karışmış otobüs dolusu kızlar. ya tabiy şimdi " sen düz saçlısın tabi anten! ne anlarsın" denebilir ahahaha ama arkadasım sevgiliyle buluşmaya ya da alışverişe fln giderken kullanılan o fönlü kafaya 3 gün su değdirmiyorlar ben orda ikircikleniyorum. bi de kaşınır böyle hart hart. spreyin yaptıgı kepek de feci bir görüntü. yani gördüm bunları ondan kıl kaptım fön denen illete. ha ben de çektirmedim mi? evet vesikalık için lazımdı hem de yaz günü yaptım böyle bir denyoluk. kıpkırmızı suratım düzelsin diye klima karşısında dikilip sinüzitleri küfrettirdim kendime üstelik. bir de lisede mezuniyet için yaptırdım, kep mep takıcaz cici olalım diye dışarı dogru açılan, o zamanların "Çağla Şıkelll fönüüü" denen malakça bişeydi. ben ne utanıcam? ergen bir kıza bunu yapan kuaför utansın.

diyeceğim şudur ki, yıllar yılı kabarık kıvırcık saç özlemiyle yanan biri olarak üniversite son sınıfta tanıştım permayla. ve 2 hafta öncesinde saçlarımın ucunu mor yaptırdıgım için ( he bak bundan utanıyorum ahaha) saçlarım yandı.zaten siyah olan saçlarımı mor yapmak için açılan saçlarımın ucu bir de perma ilacına katlanamadı ve son nefesini verdi. ama yine esaslı saçlarmış vallahi 5 ay sonra anladım öldüklerini. o 5 ay saç uçlarımın boya tutmadıgı için zaman zaman sarı bile oldugu ama yine de hayatımın en mutlu, en sorunsuz, yataktan süper uyanarak kalktıgım zamanlarıydı. yatıyorum,yatakta debeleniyorum, kalkıyorum saçlarım yine bonus yine kabarık azıcık bile yapışmamış. eskiden maşayla dalga vermek için ayna basında geçirdiğim saatler biraz köpük ve 3-5 el darbesiyle yerle bir olmuştu. allahım yok böyle bir mutluluk-TU.

tabiyki de güzel şeyler uzun sürmez mantıgı ile saçlarım uzadı ve permalı kısımlar sünmeye başladı zaten uçlarını çekince lastik gibi uzuyor ve kısalıyordu. o uçları 1 senede düzeltince insan bir daha permaya tövbee lan! der. yani ben de öyle diyordum ama perma da dövme gibi bence. insanın kanına bir kere karısınca durduramıyorsun, devamı geliyor.

ben de bu ve bunun gibi bir takım hislerle yılbaşı öncesi, hem de yeni yıla süper gireyim diye yeniden perma yaptırma hevesiyle kendimi 8 aydır gittiğim kuaföre attım. her zaman alışveriş yaptıgım yerlerdeki insanlarla akraba olmasam da bir tanışıklık hissi geldiğinden, mesafeli ama kibar bir dialog kurarım. tatmam için verdikleri peyniri tadarım, bişey için fikir sorduklarında söylerim. ancak bu ilişkinin bokunun çıktıgı yer kuaförmüş arkadasım!! marketteki adam kazık atardı da, 8 aydır gittiğin kuaför atar mıydı lan??? vallahi olan oldu ve " süper bizim ilacımız" dedikleri ilaç o kadar iyi sarılmasına ragmen tutturmadı permayı. inat oldugum için, ikinciye saracagız! tehditime ise " yakırımm ulen saçlarını büylee" dedi pis adı perma ilacı. sonuçta kahkülleri kırmızı, saçının geri kalanı turuncu bir kabarık kafa olarak girdim 2010'a. kabarık ama kıvır kıvır degil. 50'lerin Beat jenerasyonundan fırlamışım gibi.sanki her an Jack Kerouac gelecek " hadi bebeğim atla gidiyoruz" diyecek aman yarebbim!

neyse ki, aldıgım şampuanlar, saç kremleri, serumlar derken şu anda "hippi,asi ergen" kıvamından, "saçları dalgalı gibi ama düz de gibi garip bişey" tipine girdim. ama saçlarım hala boya kabul etmiyor, kahküllerimin kızıllıgı ile moral bulmaya çalışıyorum.

bu arada o kuaförle ilişkimizi olaylı ama seviyeli bir şekilde bitirdim. arkadaş kalmak istedi ancak ilişkimiz çok yıpranmıştı artık ahahah. kör olasıca yüzünden kuaför fobim oldu, hiçbirine güvenemez oldum.

bu da perma yaptırmak isteyen düz saçlı kadına son sözüm olsun; sevgili saçdaşım, o dergilerde görüp özendiğimiz dalgalar,bukleler hayatımız boyunca bizim olamayacak. bu gerçeği bilelim, kendimizi daha fazla kanatmayalım.saçlarımızı yakıp, kuş gibi kalmayalım. bak peruk kullanabilirsin ama.onu ben de deneyeceğim.
sevgiyle kal düz saçlı kadın. Çağla Şıkel fönü çektirmeden kal.


sii yu.

12 isyancı:

Çağlar Kaynak dedi ki...

Kuaför mevzusu çok hassas bir konu ya.saçına yapılan bir müdahaleyi beğenmedin mi eli/kolu/bacağı kesilmiş ahtapot gibi hissediyorsun kendini..üzücü bir durum tabi..bir saç için km'ler aşarım diyorsan benim (sahiplendim adamı) Ahmet'in çalıştığı kuaförün adresini vereyim, üstüne tanımam keratanın:)

marléne the third dedi ki...

şu an için bütün kuaförlere küsüm :( saçlarım biraz kendine gelsin moral amaçlı gezmeye çıkarınca belki çaktırmadan sokarm senin kuaföre de :( teşekkür ederim fırkk fırk.

nora dedi ki...

Offfff... lisede bir perma olayına girmişliğim var ki, o döneme ait tek bir fotoğraf barındırmıyorum :D Kafamın en tepesi elektrik çarpmışcasına kıvırcık olmuş, saçlarımın en uçları da dümdüz kalmıştı... resmen gözlere ziyan bir manzara düşün... Tövbe didim bak 10 yıl olmuş bi kez daha hiç denemedim perma yaptırmayı :D

Unknown dedi ki...

benim de ne düz ne kıvırcık, dalgalı da değil böyle zıttırık birşey.
hiç perma yaptırmadım ama çok merak ediyorum.

marléne the third dedi ki...

ahaha evet ya sonu böyle biten hüzünlü perma öyküleri de var :) ben hep uçlarının lastik gibi olması ile geçiştiriyorum şükür.bu perma kafasına göre takılıyor anlaşılan.
en iyisi risk almamak ve kıvır kıvır harika bir peruk için şimdiden para biriktirmeye başlamak :(

leylak sarabi dedi ki...

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=13567909

o değil de bahsettiğin nitelikte bir peruk 10kg'dan başlıyor nereden baksan, kafada taşınır mı öyle şey?

marléne the third dedi ki...

@banyosuyu: ahah o zıttırık şey şu an bende de var :D netten yorumları araştırırsan şevkin kaçar bu konuda en iyisi canlı örnekler bence :)
@leylaksarabi: aslında bana önce su dalgası yapalım dediler ama bir kaç örnek gördüm ve kesinlikle istemediğime karar verdim. ve evet çok uğraştırıyor. wigo denen garip şeyle kafa eğik 1 saat kurutuyorsun fln. çok gereksiz :)
ve açıkcası hiç peruk denemedim :D ama bu gaz ve istekle sanırım deneyeceğim yakında ahaah

blackinwhite dedi ki...

benim de öyle bir perma maceram var her bağyan gibi:)
su dalgası dedim ama sonrasında anladım ki dalga denizde olur kardeşim:D

kızıl saçlarımın gözlerimin önünde önce turuncu sonrada sarı oluşunu izledim. barbi bebek saçlarına döndü. bi de şerefsiz kuaför amca dünyanın parasını aldı bunun için.

oysa ben de tek başıma saçlarıma kezzap dökerek halledebilirdim bu işi:)

marléne the third dedi ki...

ya bu perma denen şey kızıl saçlılara düşman,çekemiyür bizi :D
kuaförlere ise lafım yok, permaya verdiğim paranın kaç katını saçımı kurtarmak için verdim:/ küsüm her birine.

Hich dedi ki...

3. marlene ben o kıvırcık cinslerdenim. nefret ediyorum, hergğn düzleştiriciyle saçlarımı skiyorum. itiraf oh... lütfen bi daha saçına bişi yapma, düz oh.. nefis. fin.

marléne the third dedi ki...

ahahaa işte diyorum ki böyle durumlar için "kafaları değişme modu" olmalı. değişicez kafaları takılcaz bir süre öyle,neymiş nasılmış göreceğiz.
ohh nefiss fin :D

Adsız dedi ki...

bende de var bi perma macerası! Kısa saça hem de! Ah gençlik sen nelere kadirsin diyelim...Düz en iyisi bence:)

Yorum Gönder

isyanım VII.Henry'e!!