15 Şubat 2010 Pazartesi

Julie & Julia and other things

                                                    what the f*ck?
hola,
^^ sevgililer gününün arkasından ileri geri konuşmuyorsam bize harika bir rakı-balık ziyafetine sebep olduğu içindir. üstüne irish cream kahve de içince " tamam" olduk, dedik ki " gözümsün seneye de bekleriz". 
^^ ne zaman üniversitede pazartesi günü dersim olmadı, ki bu 2.sınıfın başına denk gelir, işte o günden beri benim için hava ne kadar kötü de olsa, Pazar günleri daimi tembellik ve keyif günüdür. kitap-gazete, müzik, film, güzel yemek, kahve gibi içinde keyif barındıran ne varsa hepsi sakin sakin takılır benimle bütün gün. bir nevi yenilenme kürü. peşinden gelen koca haftayla boğuşabilmek için şart. o yüzden olabildiğince ense günü :D sevgilim " keyif" denen şeyin hayatına benimle beraber girdiğini söylediğinden beri offical olarak "marlene the keyif gurusu" ilan edilmiş bulunuyorum ahaha.
^^böyle kanepe üzerine yayılmış bir günde üzerimize sokaktan uçuşan kalpler ve yapış yapış romantizm çökünce, Golden Globe'da görüp bi süredir izlemek istediğim "Julie and Julia"yi seyredelim dedik. çoğu film gurmesi için " sabun köpüğü" bir film olabilir ancak bence tam olarak bir pazar günü filmi. 


Filmin başrollerinde kaşına gözüne, her hareketine hayran olduğum ; teyzem-halam olmadı komşum olaydı yahu dediğim şahane kadın Meryl Streep ve daha önce " A Midsummer Night's Dream"da izlediğim ve sonrasında yine Streep ile oynadığı  " The Devil Wears Prada"da bayıldığım sevimli adam Stanley Tucci var. Filmin diğer çifti ise ilk defa izlediğimi sandığım Amy Adams ve el altında olmasına rağmen henüz izleyemediğim  "Vicky Cristina Barcelona"da oynamış olan Chris Messina. 
Film, yemek yemeye tutkuyla bağlı olan ve eşinin görevi nedeniyle Fransa'da bulunduğu sürede can sıkıntısından başladığı yemek kursunda kendini bularak eğitmen aşçılığa kadar yükselen, 1960'larda yazdığı Fransız Mutfagı tariflerinden oluşan 734 sayfalık yemek kitabıyla Amerika'da çığır açan Amerikalı ünlü aşçı, yazar ve televizyon programcısı şenşakrak Julia Child ile yaptığı işten çok sıkılmış olan Julia Powell adlı genç yazarın yemek yapma tutkusunu, Child'ın yazdığı kitabı kendine rehber yaparak bir proje haline getirmesi ve bunu " The Julie/Julia Project" adıyla bloglama hikayesinin aktarıldıgı ayrı ayrı kitapların filmleştirilmiş hali. ve bu yüzden kamera film boyunca bir 1940'larda bir 2000'lerde oluyor. eşi Paul Child yüzünden ülke ülke gezerken yemeğe olan tutkusunu hiç kaybetmeyen, inanılmaz neşeli ve dev kadın Julia Child rolünde Streep kendine öylesine aşık ediyor ki kadını tek basına 2 saat izleseydim sıkılmazdım. ahaha ayrıca abartılı aksanına ve yemek yapma stiline biteceksiniz. Filmdeki harika detayları en altta linkini verdiğim trailer ile yakalayabilirsiniz. ( yoksa hepsini anlatacağım şimdi :/)


Filmin tek kötü yanı film boyunca yapılan müthiş yemekler,tatlılar yüzünden epey acıkmış olmam ve yemek pişirme sanatının dantel gibi bilinçaltına işlenmesi sonrası "bir şeyler pişirmeliyim" gazına gelerek kendimi mutfakta bulmam. tabiy onlar filmde " boeuf bourguignon"lar ve çeşitli soslar pişirirken benim o gazla sadece çikolatalı hazır puding yapabilmiş olmam biraz bunalıma sokmadı değil. bu yüzden bence bu filmin üzerine ya gerçekten şaraplı maraplı değişik bişeyler pişirmeyi deneyin ya da benim gibi sevgililer gününü bahane ederek şahane bir yemekle günü bitirin :)


bon appétit!




p.s: trailer : tıktık!

6 isyancı:

Allegra'nde dedi ki...

julia'nın o müthiş sesi hala kulağımdaaa.
kaynanalardaki tijenden sonra bir çılgın daha :)

marléne the third dedi ki...

ahah müthiş ya :) öyle bi komşum olsa ne güzel olurdu :roll:

alice in prague dedi ki...

vicky christina barcelona'yı izlemelisiiiiinnnnnnn

marléne the third dedi ki...

ahahaa evet düşünüyorum :)

alice in prague dedi ki...

düşünme!yap!
çooook acayip bi film kesinlikle izlenesi bi film tutkulu gruplu mruplu bi film

noraashira dedi ki...

meryl streeps rocks dostum :)

Yorum Gönder

isyanım VII.Henry'e!!