10 Mart 2009 Salı

sticky one

" ayağımda topuklu ayakkabım olmayınca kendimi kadın gibi hissedemiyorum kızım, mutlaka giymem lazım "

yaklaşık 3,5 saattir koşturmaktan ayaklarım acıyordu ve acıyan ayaklarımla ehliyet sınavında eğitmenin ısrarla tekrarladıgı "ayağının altında yumurta varmış gibi düşün, kırmadan bas frene" zılgıtını yemediği belli olan asabi şöfürün fren darbeleriyle ordan ordan savruluyordum. elimdeki torbanın içinde duran kedili su bardagımla beraber küfrettik şöföre. işte bu kıvamdayken dibimde sevgilisine yapışmış halde dikilen kızdan yukarıda girizgah görevini üstlenen cümleyi duydum.

otobüste vır vır konusan insanları sevmiyorum. bunların da çeşitleri var zaten. erkekse ve kestiği kız varsa muhabbet iyice uçuyor, o durakta inin ve aktarma alın derim ne de olsa beleş. [abii geçen yaz ne karı götürdüm antalya'da ya (cidden duydum bunu ben)] , kızların ki daha garip. nispet yapa yapa sevgilisini öven de var, dogum gününde sevgilisinden aldıgı hediyeyi anlatan da, mız mız mızlanan da. sonuç : otobüste vır vır konuşmak yasaklanmalı. hele dersten çıkmış çılgın lise gençligine dayanabilmek :/ (evet aynen böyle oluyor yüzüm) yeni nesil cenevar gibi geliyor meşallah!

2 hafta önce gece alsancaktan dönüyordum. zaten beynim müzikten sallanmakta, sigara dumanı üstüme basıma daha fenası cigerlerime sinmiş, votka da ben burdayım diyor, uslu uslu evime gidip uyuyasım var fena halde. böyle gecelerde koltuga oturup, kendinle sarmaş dolaş olup uyku moduna girmek ne güzeldir. yol boyunca kestirir durursun, 3 durakta bir gözünü açarsın, hele bir de basını koyabildiğin omuz varsa üfff süper keyif. heh evet tam böyle düşünürken otobüse "üniversite 1.sınıf " 2 kız 3 oğlan binince huzurum aldı her şeyini çekti gitti. "ot içiyoruzzz bizz ehahahauhhaaoaoo" temalı konuşmaları yüzünden 20 dakikalık yolda 9547 kere oldugum yerden fırlayıp önce " yaa eve gidince çevirelimm abiiğğ yetmedi yaaaaa" diyen kıza, sonra da " evet kızıaam ama berkleri çağırmayalım bu sefer bize kalmıyooöğ " diyen kıza kafalama dalmak, tokat manyagı yaparak ot öyle değilll böyleee içilir diye yerlerde sürümek istedim. çocuklara da bir şeyler yapasım vardı elbet ama kızlardan sıra kalır mıydı bilmiyorum. ( nefret kusss ehahah) sevmiyorum lan bu muhabbeti ama heyecanlı gençlik ot içiyörüzz biz diye bagırmayı karizmatik bir şey sanıyor ne edelim.

yaw ne yazıcaktım te nereye geldi konu. işte şu yukarda yazılmış olan cümleyi duyunca istem dışı gözlerim kaydı kıza. en fazla 19 yaşında bir gossip girl kızı. saçı, elinde tuttugu kadın çantası, topuklu ayakkabısı.. yok yok ergen kızların kadın olma çabalarına sokmayacagım burnumu ama söylediği şeye takıldım ben. "kadınsı hissedememek " "topuklu ayakkabı zorunluluğu" "benim pembe converselerim" " ee ben neyim o halde?" aklımdan geçenler bunlar oldu o anda. hoş 10 kişiye sorsak 9 u da benden kaç yaş küçük o kızın daha kadınsı durdugunu söylerdi eminim ama yine de bunun topuklu ayakkabıya bağlanma durumunu anlayamadım ben. ya da yıllardır super stardır, babettir, conversedir rahat eden ayaklarım arada bir giydiğim topuklulara karşı bende böyle bir anlayamama durumu yarattı, onun arkasına saklanıyor. iyi ama kadınsı hissetmek illa memeleri dısarıya salarak, çatal göstererek, ayakları felç ederek ya da bacak açarak olmamalı..kadınsı hissetmenin ne gibi yararları var onu da bilemiyorum hoş. ya da bu hissedilen şeyi başkalarının gözüne gözüne sokmanın manası? kendi kendine hisset geçsin ?? hımm.... "paylaştıkça artan tat " bu mu lan??

eahh...gece gece elin gossip girl kılıklı kızının kadınsı duyguları beni germiş olmalı. bugün bakıp bakıp durdugum topuklu ayakkabıların da suçu var! hepsini paket halinde dolaba kaldırıyorum, bir ara şeyederim..

gute nite all,
xoxo!

0 isyancı:

Yorum Gönder

isyanım VII.Henry'e!!